Türk televizyon tarihine damga vuran "Kurtlar Vadisi," "Deli Yürek" ve "Ekmek Teknesi" gibi unutulmaz yapımların arkasındaki güçlü kalem, Rizeli yazar, gazeteci ve düşünce insanı Ömer Lütfi Mete, vefatının 16. yıl dönümünde saygı ve rahmetle anılıyor. Karadeniz'in kültürel dokusunda yetişen ve eserleriyle geniş kitlelere ulaşan Mete, ardında derin bir entelektüel ve sanatsal miras bıraktı.

1 Şubat 1950'de Rize'nin İyidere ilçesine bağlı Fıçıtaşı mahallesinde dünyaya gelen Ömer Lütfi Mete, köklü bir aileye mensuptu. Babası İyidere'de "Meteler," annesi ise Trabzon'un Of ilçesinde "Sarallar" olarak bilinen ailelerdendi. Gençlik yıllarında aldığı din eğitimi, onun karakterini ve edebi dünyasını derinden etkiledi. Kur'an kurslarında hem öğrenci hem de eğitmen olarak görev alması, bu birikimini daha sonra 1991'de sinemaya da uyarlanan "Çizme" (Ezan Günü) romanına taşımasına ilham kaynağı oldu.

Rize Lisesi'nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne başlayan Mete, annesinin vefatı üzerine eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. 1970'li yıllarda matbaa çıraklığı ile adım attığı gazetecilik mesleğinde hızla yükselerek Bab-ı Ali'nin önde gelen gazetelerinde muhabir, köşe yazarı ve yönetici olarak önemli görevler üstlendi. 1976 yılında Atatürk Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü'nden mezun olarak kısa bir süre memleketi Rize'de öğretmenlik yapsa da, onun asıl tutkusu yazmak oldu.

Edebiyat ve senaryo dünyasındaki üretkenliği, Mete'yi Türkiye'nin en tanınan isimlerinden biri haline getirdi. Şiir, roman, makale ve mizahi öyküleriyle okuyucularına ulaşan Mete'nin kaleminden çıkan "Deli Yürek," "Bizim Ev," "Ekmek Teknesi," ve fenomen haline gelen "Kurtlar Vadisi," "Kurtlar Vadisi Pusu" ile "Kurtlar Vadisi Irak" gibi projeler, televizyon ve sinema tarihine adını altın harflerle yazdırdı.

Gençliğinde Rize Ülkü Ocakları İl Başkanlığı görevini de yürüten Mete, ilerleyen yıllarda Anavatan Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi'nden milletvekili adayı olsa da siyasete mecliste devam etme fırsatı bulamadı.

1982 yılında Leyla Hanım ile evlenen Ömer Lütfi Mete'nin Ali Buhara, Fatma Berra, Hatice Hicaz ve Zeynep Mücteba adında dört çocuğu oldu. Oğlu Ali Buhara Mete de babası gibi sanat yolunu seçerek oyunculuk yapmaktadır.

Terzilikten matbaacılığa, muhabirlikten öğretmenliğe uzanan zengin yaşam tecrübesini yazar kimliğiyle harmanlayan Ömer Lütfi Mete, 18 Kasım 2009'da geçirdiği kalp krizi sonucu 59 yaşında hayata veda etti. İstanbul Çengelköy Mezarlığı'na defnedilen Mete, ardında bıraktığı güçlü kalemi, unutulmaz karakterleri ve fikir mirasıyla Rize'nin yetiştirdiği en değerli isimlerden biri olarak anılmaya devam ediyor.