DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre bu yılın ilk 6 ayında tarım, gıda ve içecek sektörü 230 milyon dolar dış ticaret açığı olduğunu anımsatarak, "Bir zamanlar tarımda kendi kendine yeten ülke konumunda olan Türkiye, uygulanan hangi politikalar sonucunda tarımda dış ticaret açığı veren bir ülke haline gelmiştir?" dedi.
Karal, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından yanıtlanması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına soru önergesi verdi.
TÜİK verilerine göre 2023 yılının ilk 6 ayında tarım, gıda ve içecek sektöründe geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 1,04 artışla 12,23 milyar dolarlık ihracat, yüzde 19,71 artışla 12,46 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirildiğini belirten Karal, söz konusu verilere göre bu yılın ilk 6 ayında tarım, gıda ve içecek sektöründe 230 milyon dolar dış ticaret açığı verildiğini anımsattı.
Buğdayın ithalatta ilk sırayı aldığını, savaş halinde olan Rusya ve Ukrayna’nın en fazla ithalatın yapıldığı ilk iki ülke olduğunu vurgulayan Karal, “Yılın ilk 6 ayında Rusya’dan 1 milyar 654 milyon dolar, Ukrayna’dan ise 607,8 milyon dolar tutarında buğday ithalatı yapılmış. Aynı dönemde ülke bazında ithalat en fazla 3 milyar 338 milyon dolar ile Rusya’dan yapılmış. Bu ülkeyi, 2 milyar 79 milyon dolar ile Ukrayna, 961 milyon dolar ile Brezilya, 542 milyon dolar ile ABD ve 527 milyon dolar ile Malezya izlemiştir.” dedi.
"Türkiye, Savaş Halinde Bulunan Rusya ve Ukrayna'dan Daha Kötü Durumda mıdır?"
Karal, Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı’nın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şu sorulara yanıt aradı:
“Bir zamanlar tarımda kendi kendine yeten ülke konumunda olan Türkiye, uygulanan hangi politikalar sonucunda tarımda dış ticaret açığı veren bir ülke haline gelmiştir? Türkiye’nin tarımda yeniden ‘kendi kendine yetebilen’ ülkeler arasında olması için ve tarım üretiminin artırılmasına yönelik herhangi bir planlama var mıdır? Türkiye tarımı, halihazırda savaş halinde bulunan Rusya ve Ukrayna’dan daha kötü durumda mıdır ki söz konusu ülkelerden milyarlarca dolarlık ithalat yapılmaktadır? Akaryakıt, işçilik, ilaç, gübre, çapalama gibi maliyetlerle başa çıkmaya çalışan üreticilerin desteklenmesi düşünülmekte midir? Ovaları, sulak arazileri, barajları, gölleri, göletleri ve benzersiz iklimiyle her türlü tarıma elverişli olan Türkiye neden ithalata mahkum edilmiştir? Sektörde ihracatın ve üreticilerin desteklenmesine yönelik adımlar atılması planlanmaktadır? Sektörün fiyatlama politikaları ve yurt dışı pazarlardaki rekabetçiliğini olumsuz etkileyen faktörler nelerdir? Yatırım ortamının öngörülebilirliği, güven veren ve istikrarlı bir piyasa ortamının oluşması, iş dünyasının finansmana erişim sorununun çözülmesine yönelik tedbirler alınmakta mıdır? Alınıyorsa buna ilişkin ne tür çalışma yapılmaktadır? Enflasyon başta olmak üzere, yapısal bazı sorunların aşılması, Türkiye’nin küresel ekonomiden aldığı payın ve büyümenin artırılmasına yönelik herhangi bir planlama var mıdır? İhracatın desteklenmesine yönelik yeni adımlar atılacak mıdır? Tarım, gıda ve içecek sektörünün beklentilerinin ve taleplerinin dikkate alınması ve bu konuda girişimde bulunulması düşünülmekte midir?"
Haber : Hüseyin Çatan