Karabük'te, Filyos Çayı'nda cesedi bulunan Gabon uyruklu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga'yı öldürdüğü iddia edilen sanığın yargılanmasına devam edildi.
Karabük Ağır Ceza Mahkemesindeki 5. duruşmada, öğrencinin ailesi ve tanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu. Sanık D.A. ise cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Duruşmada tanık E.Ç, Ibouanga'nın olay gecesi koşarak çıktığı apartmanda oturan tek Türk aile olduklarını belirtti.
Apartmanda genellikle Afrikalı öğrencilerin kaldığını anlatan E.Ç, olay günü üst katlardan 2 kişinin kaba ses tonuyla tartışır gibi konuştuğunu kaydetti.
Tanık M.Y. de olay gecesi Ibouanga'nın otomobilden inerken seyir halindeki aracından gördüğünü, otomobilin çevre yolunda sağda çapraz şekilde durduğunu ifade etti.
Aracın sol kapısından birinin indiğini gördüğünü aktaran M.Y, "Siyahiydi. Saçları örgülü, hafif kilolu bir kadındı. Kadın ile erkeğin ayakta olduklarını, erkeğin hafifçe kadını tutmaya çalıştığı esnada kadının buradan yolun yan tarafına doğru koşmaya başladığını gördüm. Onları geçtikten sonra dikiz aynasından bakınca adam dışarıdaydı. Camdan kadına baktım, kadın koşuyordu. Ben onu gördüğümde, yolun ortasında tel örgünün yanında koşuyordu. Karşı şeride geçtiğini görmedim." diye konuştu.
Soruşturma aşamasında şüpheli olarak gözaltına alınan ve hakkında takipsizlik kararı verilen Y.Y. ise tanık ifadesinde şunları söyledi:
"Olay tarihinde postanede sevk elemanı olarak çalışıyordum. Öleni tanımıyorum. Postaneye geldiğinde gördüm, sonra görmedim. Kargosu kaybolmuş, çeviri yaparak yardımcı olmak istedim. Postanede temizlik işlerine ve çay ocağına bakan İ.Ç. dil bildiğim için beni çağırdı. Ben sistemde kargonun İstanbul'da birine verildiğini anlatmaya çalıştım. Yanında erkek vardı. 'Abim' dedi. Kız İngilizce bilmiyordu. Telefon numarası alışverişi olmadı. İ.Ç. bana bir şey söylemedi anlatmadı ama numarası onda vardı. Hayatını kaybettiğini İ.Ç'den öğrendim, telaşlı bir hali vardı. Görüşmenin kameralar önünde olduğunu, rahat olması gerektiğini söyledim."
Soruşturma aşamasında gözaltına alınan ve hakkında takipsizlik kararı verilen S.Ç. de olaydan 2 gün önce Ibouanga'nın yolda kendisine selam verdiğini ve yardım istediğini belirterek, bunun üzerine de ondan telefon numarasını aldığını anlattı.
Mahkeme başkanı tarafından, aynı gece Ibouanga'nın bulunduğu apartmanın fotoğrafını atarak görüşmek istediğini ifade eden mesajları sorulan S.Ç, "Akşam eve giderken, aklıma gelince evin fotoğrafını attım. Amacım rahatsız etmek değil, vakit geçirmekti. Ben ona yardım etmek istemiştim. Gece de oradan geçtiğim için aklıma gelince mesaj attım. Mesajları arkadaşça attım, kötü bir amacım yoktu. Para teklifi veya cinsellik amacım yoktu." karşılığını verdi.
Ibouanga'nın babası müşteki Guy Serge Ibouanga, tercüman aracılığıyla yaptığı konuşmada, çalışmalarından dolayı adli makamlara teşekkür ederek, mahkemeye güvendiğini söyledi.
Kızının, herkesin çocuğu olduğunu vurgulayan Ibouanga, "Onun yaşadıklarından dolayı hepimiz üzüntü yaşıyoruz. Gerçek suçlunun bulunmasını istiyorum." dedi.
Müşteki anne Jessica Santda Makemba Panga ise yapılan sorgulamadan dolayı teşekkür ederek, "Dina artık aramızda değil. Dina bizim tek çocuğumuzdu. Suçlu olanların ceza almasını istiyorum." ifadesini kullandı.
Söz verilen sanık D.A. da üstüne atılı suçlamaları reddetti.
Olay gecesi maktulün arabasından inmesinin ardından demir çelik kavşağından dönüş yaptığını aktaran sanık, "Şeker hastası olduğum için sıkıştım. Dere kenarında ihtiyaç giderdim. Su ve sigara içtim. Maktulü merak ettiğim için dere yolunda bir süre seyahat ettim. Maktulü görmedim. Giriş yaptığım yerden dönerek, evime gittim. Beraatimi istiyorum." şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Daha sonra, aralarında duruşmayı takip eden avukatların da bulunduğu grup, adliye önünde basın açıklaması yaptı.
Haber : AA