Rize Takip Editörü Soner Kiraz, Rize Takip hakkında görüşlerini kaleme aldı.

Merhaba, ben Soner Kiraz,

Bugünkü yazımda sizlere Rize Takip maceramın nasıl başladığından bahsetmek istiyorum. 

2017-2023 yılları arasında Sakarya'nın köklü gazetelerinden Yeni Sakarya Gazetesi’nde görev yaptıktan sonra memleketim Rize'ye taşınmaya karar verdim.

Rize'de kendime uygun bir iş arayışındayken benim için en iyi tercihin Rize Takip olacağını düşündüm ve şansımı deneyip Rize Takip ile iletişime geçtim.

Rize Takip’i çok beğeniyor ve takdir ediyordum. 

Böyle bir yerde işe girmek benim için büyük bir fırsat olacağını düşünüyordum.

Görüşmeye davet edildiğimde büyük bir heyecan duydum. Rize Takip gibi bir markada işe başlama ‘ihtimali’ bile çok güzeldi…

Çeşitli illerde pek çok basın kuruluşunu ziyaret ettim. Ancak Rize Takip’e ilk adımımı attığım andan itibaren, diğer yerel basın organlarının aksine güzel bir enerji hissettim.

Rize basınına 18 yıl hizmet etmiş Rize Takip İmtiyaz Sahibi Sn. Aytekin Kalender ile tanışma fırsatını yaşadım.

Aytekin Kalender ile yaptığım görüşmede kendisi bana,  "Biz Rizeliler gibi düşünüp, Rizelilerin faydasına olacak ne varsa bunu yaymak istiyoruz. Yani bizim derdimiz Rize” demişti.

Gerçekten de öyleymiş…

1 Ocak itibariyle Rize Takip serüvenim başladı…

Ve Aytekin Kalender’in sözlerinde ne kadar haklı olduğunu görmüş oldum.

Rize Takip bünyesinde olunca bazı şeyleri daha net görebiliyorsunuz. 

Gerçekten de “Derdimiz Rize” oldu…

Rizeliler gibi düşünüyoruz, Rizeliler gibi yorumluyoruz.

Rizelilerin dertlerini dert ediyoruz.

Her yazdığımız haberde Rize’nin, Rizelilerin sorunlarını dile getirip,

Rizelilerin yararına olabilecek ne varsa bunu dillendirmek için çalışıyoruz.

Yani demem o ki,

DERDİMİZ RİZE!