Zonguldak'ta cesedi ormanlık alanda yanmış halde bulunan Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani'nin, fenalaştığı ruhsatsız ocaktan çıkarılarak benzinle yakıldığı yönündeki iddialar şüphelilerin ifadelerinde yer aldı.
Nourtani'nin 10 Kasım'da yol kenarındaki ormanlık alanda cesedinin bulunmasına ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan zanlılar, ifadelerinde, şahsın hastaneye götürülmemesi veya "öldü düşüncesiyle" cesedinin yakılması konusunda birbirlerini suçladı.
Ruhsatsız maden ocağının sahiplerinden tutuklu H.K, ifadesinde, ocağın E.G. ile kendisine ait olduğunu anlattı.
Olay sırasında şüpheli A.A. ile alkol aldığını, ocakta çalışan S.K'nin kendisini arayarak acilen ocağa gelmesini istediğini anlatan H.K, vardığında Nourtani'nin nabzının atmadığını, bunun üzerine kalp masajı yaptığını ancak hayatını kaybettiğini anladığını öne sürdü.
Zanlı A.Ç'nin 112'yi arama fikrine kendisinin de katıldığını ancak E.G'nin "Abi, Senin de benim de sicilim var, başımız ağrır." dediğini iddia eden H.K, şahsı battaniyeye sardıktan sonra hastaneye hareket ettiklerini söyledi.
Ara yollardan hastaneye giderken ihtiyaç gidermek için durduğunu, araçtan uzaklaştığında E.G. ve A.A'nın arabadan indiğini ve sonrasında ateş gördüğünü belirten H.K, önceden aldığı ve araçta bulunan benzini kimin döktüğünü görmediğini, A.A'nın çakmağı kendisinin yaktığını söylediğini ve vardığında E.G'nin de ateşin yanında olduğunu ileri sürdü.
Ocağının sahiplerinden E.G. de Afganlının kıyafetlerini yakmalarını kimseden istemediğini, kendisine yakmaktan bahsedilmediğini, araçta benzin olduğunu da bilmediğini savundu.
Boş araziye girince "Ne yapıyorsunuz?" diye sorduğunu aktaran E.G, A.A. ile H.K'nin maktulü yere indirdiği sırada uzaklaştığını, A.A'nın "Ben yapacağımı biliyorum." dedikten kısa süre sonra alevleri gördüğünü iddia etti.
Şüpheli A.A. ise H.K'nin, "Benim infazım var, ocak ve işçiler kaçak, başımız ağrır. Yapacak bir şey yok, biz bunu yok edelim." dediğini öne sürerek, kendisinin önce itiraz ettiğini, daha sonra akaryakıt istasyonuna gidip 5 litre benzin aldıklarını, H.K'nin benzini Nourtani'nin üzerine döktüğünü ve onun söylemesi üzerine de kendisinin çakmakla cesedi tutuşturduğunu anlattı.
Nourtani'nin eşi suçluların cezalandırılmasını istiyor
Olayın şokunu atlatamadıklarını söyleyen Nourtani'nin eşi Gamergul Maliki (37) ise tercüman aracılığıyla gazetecilere yaptığı açıklamada, eşi için çok üzüldüğünü ifade etti.
Geçirdiği trafik kazası sonucu sol bacağını kaybeden oğlu Sayid Mohammad (20), işitme engelli oğlu Ali Rıza (12), diğer çocukları Pir Mohammad (15) ve Said Riza (2) ile yaşadıklarını vurgulayan Maliki, evde sadece çalışabilecek durumda olan kişinin eşi olduğunu, onun da 3 hafta önce çalışmaya başladığı maden ocağında öldüğünü anlattı.
Olayın faillerinin cezasız kalmamasını talep eden Maliki, "Dava açacak ya da evimin kirasını ödeyecek param yok. Cezasını çekmesini istiyorum. O kadar ani yaşandı ki ne yapacağımı bilemiyorum." ifadesini kullandı.
Olay
Kırat Mahallesi'nde 10 Kasım'da, yol kenarındaki ormanlık alanda yanmış halde bulunan cesedin, iki gün önce öldüğü anlaşılan 3 çocuk babası Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani'ye (50) ait olduğu belirlenmişti.
Soruşturma kapsamında, ruhsatsız işletildiği iddia edilen maden ocağı sahiplerinin de aralarında bulunduğu 6 şüpheli gözaltına alınmıştı.
Savcılık sorgularının ardından dün mahkemeye çıkarılan zanlılardan A.A. (51), E.G. (33) ve H.K. (45) tutuklanmış, E.D. (21), A.Ç. (45) ve S.K. (27) yurt dışına çıkış yasağı uygulanarak adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Ruhsatsız ocakta çalıştığı öne sürülen Nourtani'nin, iş sırasında fenalaşıp hareketsiz kaldığı ve buradan araçla ormana götürülüp benzin dökülerek yakıldığı iddia edilmişti.
Nourtani'nin cesedinin bulunmasından 4 gün önce jandarma ekiplerince ruhsatsız çalıştırıldığı belirlenen maden ocağının, patlayıcıyla kullanılamaz hale getirildiği fakat zanlıların yeni giriş açarak maden ocağını yeniden faaliyete soktuğu tespit edilmişti.
Haber : AA