Samsun'da 74 yaşındaki balıkçı Ali Malkoç, yarım asrı aşkındır ekmeğini denizden çıkarıyor.
Anadolu Ajansının "Balıkçı Barınaklarının Emektarları" başlıklı dosya haberinin ikinci bölümünde, Samsun'daki balıkçılardan Ali Malkoç'un hayat hikayesi anlatıldı.
Küçük yaşlarda dede mesleği olan balıkçılıkla tanışan ve neredeyse ömrü denizde geçen Malkoç'a çevresindekiler "Ali kaptan" diye hitap ediyor.
Mesleğe miçolukla (tayfa yardımcısı) başlayan emektar balıkçı, bugüne kadar pek çok kişiye denizi sevdirirken, üç oğluna da balıkçılığı öğretti.
Geçirdiği rahatsızlık sonucu bir gözünü kaybeden Ali kaptan, sağlığı elverdiği sürece denizde olmak istiyor.
Ali Malkoç, AA muhabirine, Trabzonlu balıkçı bir aile olduklarını, mesleği amcalarından öğrendiğini anlattı.
Gırgır, orta su ağı, dip ağı ve trol olmak üzere balıkçılığın her alanında çalışan Malkoç, en çok trol avcılığından keyif aldığını belirtti.
Karadeniz dışında Ege ve Akdeniz'de de avcılık yaptığını dile getiren Malkoç, denizcilik kurallarına harfiyen uyduğunu, denizde risk almayı sevmediğini söyledi.
Malkoç, denizde risk alan bazı arkadaşlarını kaybettiğini, denizde tecrübenin çok önemli olduğunun altını çizdi.
Teknede teknolojiye mesafeli olduğunu, haritayla yol aldığını, hava tahmini için gözünü barometreden ayırmadığını ve sürekli meteoroloji radyosunu dinlediğini anlatan Malkoç, bazı genç balıkçıların teknolojiye fazla güvenmesini ise eleştirdi.
Malkoç, "Yeni nesil cep telefonunu öğreniyor başka bir şey öğrenmiyor. Denizde geziyorsan haritayı bileceksin, denizi iyi bileceksin, tanıyacaksın. Bunu bilemedin mi deniz sana ekmek vermez. Ben bu denizde bir Allah'tan akıl alırım. Denizde kimseden akıl almam, iyi bilirim." dedi.
"Karadeniz'i avcumun içi gibi bilirim"
Yeni teknolojilerin hepsini kullandığını ancak tüm elektronik ekipmanların durması durumunda harita bilgisiyle istediği rotaya ulaşabildiğini dile getiren Malkoç, "Haritasız durmam, bu teknenin demirbaşıdır. Harita olacak. İskenderun'dan İstanbul Boğazı'na kadar haritalar vardı. Karadeniz haritasına gerek yok. Karadeniz'i avcumun içi gibi bilirim. Elektroniğe inanmam. Açarım haritayı, nereye, hangi koya demirleyeceğim iyi bilirim." diye konuştu.
Balıkçılara kendilerini denizcilik alanında yetiştirmeleri öğüdünde bulunan Ali kaptan, şöyle devam etti:
"Akıllı olup yetiştirsinler kendilerini, hep teknolojiye güvenmesinler. Teknoloji arıza verebilir. Teknolojiye değil harita bilgisine önem versinler. Ben ilkokulu bile doğru dürüst bitirmedim. Babamın hatırına aldık ilkokul diplomasını. İlkokul 3'te denizi tercih ettik, okumayı tercih etmedik. Denizi çok sevdik ve denizi tercih ettik. Temmuz ayında Ege'ye giderim. Hem ziyaretler yaparım hem ticaret yaparım. Denizi gençler iyi öğrensin. Denizde önemli olan terbiye. Biz böyle gördük büyüklerimizden. Büyüğünü küçüğünü bileceksin. Bu terbiyeyi aldığın müddetçe her kapı sana açıktır."
"Gece Çanakkale Boğazı da İstanbul Boğazı da güzel olur"
Balıkçılığın keyifli yönlerinin de olduğunu, İstanbul ve Çanakkale boğazlarından özellikle gece mehtabı izleyerek geçmeyi çok sevdiğini, uğradığı limanlarda tuttuğu balıkları pişirerek dostlarını ağırladığını anlatan Malkoç, "Gece Çanakkale Boğazı da İstanbul Boğazı da güzel olur. Ben İstanbul Boğazı'nda gündüz hiç seyir etmem çünkü çok kalabalık olur ama gece güzel olur. Allah rahmet eylesin Tarık Akan benim eski dostumdu, çok değerli bir insanı kaybettik. Bülent Kayabaş, Rutkay Aziz, çokları gelirdi, Çanakkale Kabatepe'ye gelirlerdi. Benim her limanda dostlarım vardır. Ben bu sahilleri karış karış gezdim. Çok tatlı insanlarla oturdum kalktım." ifadelerini kullandı.
Günün ilk ışıklarıyla mesaisine başlayan Ali Malkoç, balıkçının çok çalışıp nasibini Allah'tan isteyeceğini, limanda durarak kazanamayacağını sözlerine ekledi.
Haber : AA