Yargı reformu çalışmalarına ilişkin bilgi veren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, düzenleme ile toplumdaki cezasızlık algısının ortadan kaldırılacağını söyledi. Tunç, "1 ay cezası olan bile 12 gün cezaevinde kalması gerekir diye düşünüyoruz." diye konuştu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, hazırlıkları devam eden yargı reformu paketine ilişkin gazetecilere açıklama yaptı. Kamuoyunda cezasızlık algısını ortadan kaldıracak bir düzenlemenin yapılması konusunda bir beklenti olduğunu söyleyen Tunç, "Yani suç işleyenin yanına kar kalmaması lazım. 2 yılın altında bir cezaya hüküm giyen birisi koşullu salıverme süresiyle beraber denetimli serbestlikle hiç cezaevinde barındırılmadan tahliye oluyor." dedi.
Bu durumun cezasızlık algısına neden olduğunu belirten Tunç, "Denetimli serbestlik süresini otomatik 1 yıl değil de bir oran getirerek beşte bir olabilir, bu tabii ki milletvekillerimizin takdirindedir. Yani 1 ay cezası olan bile 12 gün cezaevinde kalması gerekir diye düşünüyoruz." diye konuştu.
Tunç şöyle devam etti:
"Bu bizim katıldığımız toplantılarda dile getirildi. 2 yıl ceza alan bir kişinin özellikle koşullu salıvermesi 1 yıl. Bunun beşte biri denetimli serbestlik olduğunda da en az 9-9,5 ay gibi cezaevinde kalması, cezasızlık algısının ortadan kaldırılması için önemli. Yasalaştığında toplumda cezası 5 yılın altındaki suçlar bakımından cezaevinde kalma durumu söz konusu olacak."
Osman Kavala ve AİHM açıklaması
AİHM'in Osman Kavala kararıyla ilgili soruya da yanıt veren Tunç, "Avrupa konuyu maalesef yargı dışında tartışıyor" dedi. Konunun siyasallaştırıldığını savunan Tunç, "Türkiye'nin haklılığını Türk yargısının bağımsız ve tarafsız Türk yargısının vermiş karara saygı duyulmasını hep ifade ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Tunç, şunları söyledi:
"Yargımız vermiş olduğu bir karar söz konusu ve bu karar Yargıtay tarafından da onaylandı. Başından beri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin tavrı da belli… Orada nasıl bir siyasi süreç işlediğini de hep beraber görüyoruz.
Avrupa konuyu maalesef yargı dışında tartışıyor. Dosyadaki deliller, işlenen suç, Gezi olaylarının 10 yıl öncesini hatırlarsak bir şiddet olayı olduğunu o gün hep beraber yaşamıştık. Dolasıyla bir kalkışma hareketi söz konusuydu. Bu da Türk yargısı tarafından delilleriyle tespit edildi.
Oradaki Bakanlar Komitesi’ndeki görüşmeler devam ediyor. Biz de Adalet Bakanlığı olarak Bakanlar Komitesi'nde görüşlerimizi ifade ediyoruz. Burada Türkiye'nin haklılığını Türk yargısının bağımsız ve tarafsız Türk yargısının vermiş karara saygı duyulmasını, bu konuyu siyasallaştırılmaması gerektiğini hep ifade ediyoruz."
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) daha önce aldığı kararlarda, Gezi davasından suçlu bulanan Kavala'nın haksız yere mahkum edildiğini belirterek, Türkiye'nin insan hakları ihlalinde bulunduğuna hükmetmişti.
AİHM kararına rağmen Türkiye'nin Kavala'yı serbest bırakmaması üzerine, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Türkiye aleyhine "ilhal süreci" başlatmıştı.
Haber : Haber Merkezi