TRABZON ve Gümüşhane sınırları arasında bulunan ve bölgedeki 4 yaylayı birbirine bağlayan Kurtdere Yaylası'nda yaz aylarını geçirenler, çöp ve atıklarını bırakıp köylerine geri döndü.
Karadeniz Bölgesi'nde pandemi sürecinde insanların akın ettiği yaylalar kirlilik tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Trabzon'un Maçka ilçesindeki Kurtdere Yaylası’nda yaz aylarını geçirenler çöp ve atıklarını bırakarak köylerine döndü. Koku yayılan çöp dolu çukurlar taş ve topraklarla kapatılarak önlem alınmaya çalışıldı. Ancak yaylada kazılan çukurlara atılan çöpler, rüzgarın etkisiyle çevreye yayılıyor, kirlilik meydana geliyor.
‘KARADENİZ’E KADAR ULAŞIYOR’
Yaylalardaki kirliliğin Karadeniz’e kadar ulaştığına dikkat çeken Trabzon Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Erüz, “Kurtdere Yaylası Trabzon’un en önemli cazibe değeri olan Sümela Manastırı’nın da bulunduğu Değirmendere ve Altındere Vadisi'nin yukarısında bir yer. Yakınında Dilaver, Sarıtaş yaylaları gibi büyük yaylalar bulunuyor. Son yıllarda hızla artan nüfus ve yaylalardaki yapılaşmanın bir sonucu olarak da yaylalarda ciddi bir kirlilik olmaya başladı. Üretilen atıkların evlerde bertaraf edileceği herhangi bir sistem olmadığı için insanlar kolaya kaçarak yakındaki bölgelere atıyor. Yaylalarda yaylacılar tarafından açılan çukurlar çöp depolama alanı gibi kullanılıyor. Ancak bunlar kontrollü sistemler olmadığı için hayvanlar tarafından ve esen rüzgârlarla birlikte çevreye saçılıyor. Çok ciddi bir kirlilik yaratıyor. Bu kirlilik o yaylalardan tekrar rüzgar vasıtası ile uçarak ya da akarak Altındere Vadisi'ne geliyor ve Sümela Vadisi'nden akarak Karadeniz’e kadar ulaşıyor. Bu kirliliğin mutlaka kontrol altına alınması gerekiyor. Kaçak yapılaşma gibi, kaçak depolama ve kaçak atıkların gelişigüzel çevreye atılması da mutlaka önlenmeli” dedi.
‘HIZLI BİR ÇÖP VE KATI ATIK KİRLİLİĞİ VAR’
Yaylalardaki çöpün turizme engel olacağını ifade eden Doç. Dr. Erüz, “Coğrafyamız doğal güzellikleri ile ormanıyla, yeşili ile akarsuları ile meşhur olan bir coğrafya. İnsanlar buralara turistik aktivite için gezmek için geliyorlar. Ya da yaylacılar yayla zamanı bitiminde yaylalardan dönüyorlar. Maalesef yayla dönüşünde yaylalarda inanılmaz bir çöp bırakıyorlar. Çok ciddi bir kirlilik var ve bu kirlilik bir süre sonra turizmi büyük oranda engelleyecek. Altın yumurtlayan doğamızı kaçak yapılaşma, tahribat ve katı atıklarla maalesef kirleterek yok ediyoruz. Bunu azaltmak içinde mutlaka kamu ile halkın iş birliği dahilinde bir çözüm elde etmemiz gerekiyor. Yani atmamayı teşvik edecek çözümler bulmamız lazım” diye konuştu.
‘HAYVANLARIMIZIN SAĞLIĞI BOZULDU’
Yaylacılıkla uğraşan Abdurrahman Ayaz, “Çöplerimizin buradan alındığı yok. Her gelen çöplerini buradaki çukurlara atıyor. Kimisi çuvallara doldurup çukurlara çöplerini sallayıp gidiyor. Kolluyoruz sürekli ama kimseyi gördüğümüz yok. Görebilsek uyaracağız. Rüzgârla birlikte çöpler uçuyor evlerimize kadar geliyor. Her yer çöple doldu. Hayvanlarımızın sağlığı bozuldu. Bilmiyor hayvanlar alıp yiyor poşetlerdeki çöpleri. Buna artık bir çözüm bulunsun. Burası yaşanılır yer olmaktan çıktı” ifadelerini kullandı.
‘YAYLAMIZDA TEMİZLİK İSTİYORUZ’
Yöre halkından Ayşe Ayaz da, “Çöpünü alan gelip buralara atıp kaçıyor. Sığırlarımız gelip oralara giriyorlar. Yiyebildiklerini yiyorlar. Sığırlarımız da hep hastalanıyor. Pis oluyor, koku oluyor. Gelip oraları arada bir yakıyorlar buralar hep duman doluyor. Çöp çukurları oldu buralarda. Yetkililer bu işe bir çare bulsunlar. Yaylamızda temizlik istiyoruz, pislik istemiyoruz” dedi.
Haber :