ORDU’da fındığın yanında ek gelir sağlamak amacıyla 1960’lı yıllarda üretilmeye başlanan çay hasadı için, üreticiler bahçeye girdi. İmece ve yevmiye usulüyle toplanan çaylar, çuvallanarak çay fabrikalarına gönderiliyor.
Türkiye’nin ve dünyanın en fazla fındığının üretildiği Ordu’da, çay hasadı başladı. 1960’lı yıllarda fındığın yanında ek gelir etmek amacıyla Perşembe ilçesindeki 5 mahallede üretimine başlanan çay, yaklaşık 60 yıldır üretilmeye devam ediyor. İlçede, yaklaşık 95 dekar alanda yılda 150 ton çay üretimi gerçekleştiriliyor. Güneş ışığını fazla alması nedeniyle fabrikaların gözdesi haline gelen Perşembe çayı, verdiği mahsulle üreticilerin de yüzünü güldürüyor. Günün ilk ışıklarında çay bahçelerine giren üreticiler, akrabalarının ve komşularının yardımıyla imece veya yevmiye usulüyle çaylarını topluyor. Sıcak hava ve engebeli arazi nedeniyle çay hasadında zorluk çeken yöre insanı, topladıkları çayı, çuvallayarak kamyonlarla çay fabrikalarına gönderiyor.
'MAYIS ÇAYI DAHA NEZİH VE KALİTELİ OLUYOR’
İlçenin Ortatepe Mahallesi’nde bahçeye giren üreticilerden İksan Aydın (67), sezonun birinci çayını topladıklarını söyledi. Aydın, “60 yıldan bu yana çay üreticiliği yapıyoruz. Bu bahçeler bize babamızdan, annemizden kaldı. Bizde çay üreticiliğine çocukları olarak devam ettiriyoruz. Şu anda topladığımız çay birinci çay. Biz mayıs çayı diyoruz. Yılda üç defa çay topluyoruz ama mayıs çayı daha nezih ve kaliteli oluyor. İkinci çay temmuz ayında oluyor. Onun kalitesi bundan biraz daha düşük oluyor. Üçüncü çay daha düşük olur. Bunun nedeni ise suyunun daha az olmasıdır. Burada çayı komşularla beraber birlik ve beraberlik yapıyoruz, yevmiye verip topluyoruz. Buradaki çayı özellikle Tirebolu ilçesindeki çay fabrikaları gelip alıyor. Biz telefon ediyoruz onlara, onlar da memur ve kamyon göndererek topladığımız çayı alıyor” diye konuştu. Mustafa Keskin (55) de, çevrelerindeki insanların ürettikleri çayın kalitesi nedeniyle talep ettiklerini belirterek, “Bizim babadan kalma çay bahçemiz var. Bizim buradaki çayın özelliği şu; güneş ışığını çok fazla almasıdır. Bir meyve güneş ışığını ne kadar fazla alırsa o kadar tatlı olur. Hatta şu an öyle bir duruma geldik ki, çevremizdeki insanlar içmek için bizden çay isteyip, alıyorlar. Bu çayın kalitesinin farkına vardırlar. Çayı toplamak için sırayla üreticiler olarak birbirimize gidiyoruz. Mahallede komşularımız, akrabalarımız var, onlar geliyorlar ve yardımcı oluyorlar. Toplanan çaylar da randevu alarak fabrikaya gönderiyoruz” ifadelerinde bulundu.
Haber :