TRABZON Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi bünyesinde, hastalığı ağır geçirenlerin sağlık kontrolleri ve takiplerinin yapıldığı Covid-19 Sonrası İzlem Polikliniği’nde, hastaların farklı organ ve sistemlerinde sorunlar tespit edilmeye başlandı.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selçuk Kaya, “Covid-19’u hastane yoğun bakım ünitelerinde ağır geçirip, iyileşen vaka gruplarında çok ciddi ve uzamış semptomlar karşımıza gelebiliyor. Mikrobik virüs, yarattığı etkilerle birçok farklı organ ve sistemde sorunlara yol açıyor” dedi. KTÜ Tıp Fakültesi bünyesinde 1 yıl önce açılan Covid-19 Sonrası İzlem Polikliniği’nde, hastalığı ağır geçiren kişilerin sağlık kontrolleri ve takipleri yapılıyor. Covid-19'a bağlı farklı sağlık sorunlarının gelişmesi açısından yüksek risk taşıyan grupların ilgili branş hekimlerince düzenli olarak kontrollerinin yapıldığı poliklinikte, hastaların farklı organ ve sistemlerinde sorunlar tespit edilmeye başlandı.
'CİDDİ VE UZAMIŞ SEMPTOMLAR KARŞIMIZA GELEBİLİYOR'
Covid-19'un üst solunum yollarında başlayan ancak tüm sistemleri etkileyen ve ölümcül sonuçlara yol açabilen hastalık olduğunu belirten Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selçuk Kaya, “Koronavirüs ile ilgili deneyimlerimiz zaman içerisinde ciddi oranda arttı. Hala bilmediğimiz birçok merak ettiğimiz konu var. Zaman bize şunu gösterdi ki Covid geçiren hastalarda özellikle hastanede yatarak tedavi görenler veya yoğun bakımda ünitesinde hastalığı ağır geçirip sonrasında iyileşen vaka guruplarında çok ciddi ve uzamış semptomlar karşımıza gelebiliyor. Aynı zamanda da multi-disipliner dediğimiz birçok farklı branşın desteğini gerektiren hastalıklarla karşı karşıya gelebiliyoruz. Menşesi itibarıyla hastalık mikrobik virüs kökenli bir hastalık ama sebep olduğu durumlar yarattığı etkiler açısından bakarsak birçok farklı organ ve sistemde sorunlara, şikayetlere yol açabiliyor” dedi.
‘BU ÇOK YÖNLÜ VİRÜS’
Maske, mesafe ve hijyen kurallarına riayet edilmesi gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Kaya, “Enfeksiyon geçirilse bile kalıcı bir bağışıklık oluşmadığı için aşılama yapılması gerekiyor. Aşılı olsak bile hiçbir şekilde tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. Salgının bize öğrettiği şey bu oldu. Özelikle havaların soğuması ile birlikte kapalı ortamlarda kaldığımız sürelerde artmaya başladı. Bunlar salgını tetikleyen ve dikkat edilmesi gereken unsurlar. Aşılanma yapılsa bile hafif geçiriyorum söylemi çok doğru bir söylem değil. Aşılı olmasına rağmen hastalığı ağır geçirenler veya bu hastalık yüzünden hayatını kaybedenler oluyor. Önemli olan yakalanmamak. Hastalığı hiçbir şekilde hafife almamız lazım. Enfeksiyonu atlasa bile kişi kalıcı etkiler söz konusu olabiliyor. Uzun dönemde koronavirüsün ne gibi etkileri olduğunu tam olarak bilemiyoruz. Bu çok yönlü bir virüs. Çok farklı etkilerini ve sonuçlarını yaşayabiliriz” diye konuştu.
‘SORUNLARIN YÜZDE 100 TEDAVİSİ SÖZ KONUSU DEĞİL’
Covid-19 sonrası bazı hastalıkların kalıcı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kaya, “Koronavirüs enfeksiyonunda hasta iyileşmiş olsa bile kalıcı hasarlarla karşı karşıya kalabiliyor. Özellikle akciğerlerle ilgili olanlar bunlar içinde en çok bilinenler. Biz bunları hasta takiplerimizde gördük ve göremeye de devam ediyoruz. Özellikle nöropsikiyatrik durumların da uzun dönemde kalıcı olduğunu görebiliyoruz. Bunların içerinde koku ve tat alma duyusunda kayıplar, uyku sorunları, unutkanlık, hafıza problemleri, konsantrasyon problemleri gibi bazı hastalarda yakınmalar olabiliyor. Biz polikliniğimizde bu tür vakaları çoklu yönü ile uzmanlarla bir araya gelerek inceliyoruz ama halen daha konunun bilinmeyen yönleri de var. Vücutta koronavirüs sonrasında kalan bazı sorunların da yüzde 100 tedavisi söz konusu değil” dedi.