Kamuoyunda "Çiftlik Bank" olarak bilinen sistemin kurucusu olduğu gerekçesiyle tutuklanan Mehmet Aydın'ın da aralarında bulunduğu 2'si firari 20 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.

Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Mehmet Aydın, tutuksuz sanıklar Niyazi Karakoç, Cafer Çolak ve Koray Hasgül ile bir müşteki katıldı. Duruşmada, sanıklar ile müştekilerin avukatları da hazır bulundu.

Duruşmada bir diyeceğinin olup olmadığı sorulan Mehmet Aydın, savunmasını yazılı hazırladığını belirterek, mahkemede okumak istediğini söyledi.

Yazılı hazırladığı savunmasını okuyan Aydın, yaptığının "ticaret" olduğunu öne sürerek, suç örgütü kurduğu iddiasının asılsız olduğunu söyledi. Hiçbir çalışanına kanun dışı talimatta bulunmadığını belirten Aydın, Türkiye'de el konulan mallarının müştekilerin zararlarını karşıladığını, kendisine imkan verilirse zararları ödeyebileceğini kaydetti. Aydın, mağduriyetleri gidermek için Türkiye'de el konulan mal varlıklarının iadesini talep etti.

Çiftlik Bank'a para yatıranlar arasında milletvekilleri, savcılar, hakimler, askerler ve polisler olduğunu iddia eden Aydın, "Ben ortaokul mezunu bir insanım. Kanunlarımızı benden daha iyi bilen kişileri sisteme nasıl dahil etmiş olabilirim? Piramit satış sistemi suçlamasını kesinlikle kabul etmiyorum. Eğer bana fırsat verilirse müştekilerin zararlarını el konulan mal varlıklarımdan karşılamak isterim." dedi.

Kimseye gelir vaadinde bulunmadığını, insanları riskler için uyardığını, olmayan bir şeyi varmış gibi göstermediğini ileri süren Aydın, projesine güvendiğini, insanların da bu hayaline inandığını savundu.

Aydın, "Yüce mahkemenizden beraatimi ve mağduriyetleri gidermek için el konulan mallarımın iadesini talep ederim." ifadelerini kullandı.

Sanık Aydın'ın, savunmasını tamamladığı sırada sesinin titrediği duyuldu.

Söz alan sanık Aydın'ın avukatı Fatih Kuş, mağduriyetlerin giderilmesi içi mal varlıklarına konulan tedbirin kaldırılmasını talep ederek, "Müvekkilin ağabeyi Uruguay'da yakalandı ve serbest bırakıldı. Türkiye'ye iade edilmedi. Müvekkil de Uruguay'da yakalansa böyle olacaktı ama o geldi ve teslim oldu." iddiasında bulundu.

Mehmet Aydın mağdurlarla ilk kez yüz yüze geldi
Duruşmada söz verilen müşteki Tanju Çetinkaya, sistemi televizyondan ve arkadaş ortamından öğrendiğini, 25 bin lira zararının olduğunu belirterek, "Ben şikayetçi değilim. Davaya katılmak istemiyorum. Ben işi bırakıp geldim duruşmaya. Parayı yatırsa da yatırmasa da kendisi bilir." ifadelerini kullandı.

Müşteki Özkan Alkan, sisteme 13 bin 750 lira yatırdığını ve hiç para alamadığını belirterek, "Ben dolandırıldım diye babam benimle küstü ve 2 ay önce hayatını kaybetti. Bu arkadaşın idam edilmesi bile benim içimi soğutmayacak." diye konuştu.

Müşteki Bülent Koca, "Mehmet Aydın'a bir şey söylemek istiyorum. Paramızı ödeyeceğinizi söylüyorsunuz. Gerçekten ödeyecek misiniz?" diye sordu.

Sanık Aydın da "Benim teslim olmamın en büyük nedeni insanların mağduriyetinin giderilmesi içindi. Uruguay'da olsam şu an serbest bırakılmıştım. Ödemem gereken parayı Türkiye'de el konulan mal varlıklarım karışılıyor." ifadelerini kullandı.

Söz verilen diğer müştekiler de sanıktan şikayetçi olduklarını ve mağduriyetlerinin giderilmesini istediklerini söyledi.

Müştekilerle ilk kez karşılaşan Aydın, "Benim bu arkadaşların hiç biriyle oturup konuşmuşluğum yok. Sadece açılışlarda yaptığım konuşmaları incelerseniz yalan söylemediğimi göreceksiniz. Bu insanlar paralarını mal varlıklarıma el konulduğu için alamadılar. Yalan söylediğim için değil." şeklinde konuştu.

Söz verilen diğer sanık avukatları da müvekkillerinin mal varlıkları hakkındaki tedbir kararlarının kaldırılmasını istedi.

Mahkeme Başkanı'ndan Aydın'a sorular
Duruşma sırasında Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Günay, sanık Mehmet Aydın'a bazı sorular yöneltti.

Ağabeyi Fatih Aydın'ın Uruguay'da serbest bırakıldığına dair avukatının beyanda bulunduğunu hatırlatan Günay'ın, "Ağabeyin Uruguay'da geziyor. Parası var mı? Sen teslim oldun. O Türk yargısına güvenmiyor mu?" sorusuna Aydın, "Orada 2 çocuğu var. Ailesi var, ondan olabilir. O bir de güvenini kaybetti. Benim güvenim var, ondan geldim." yanıtını verdi.

Mahkeme Başkanı Günay'ın "Saray'da aldığınız çiftliğin FETÖ ile bir bağlantısı var mı?" sorusunu Aydın, "Yenişehir'deki çiftliğimi kayınpederim satın almıştı. Bütün görüşmeleri kendisi yaptı. Bu çiftliğin daha sonrasında FETÖ'den işlem görmüş bir şirkete ait olduğunu öğrendik." diye yanıtladı.

Bu arada söz alan üye hakimin, "Lüks arabalarla çekilmiş fotoğraflarınız insanları rahatsız ediyor. Neden şimdi teslim oldunuz?" sorusu üzerine sanık Aydın, o fotoğrafların eskiden çekildiğini iddia ederek, "Fotoğrafların hepsi eski eşimle Antalya'ya gittiğimde çekildi. Hepsi ülkede çekilmiş fotoğraflardır." diye konuştu.

Adli emanette bulunan Bitcoin makinelerinin sahibinin kim olduğu sorulan Aydın, "Bu Bitcoin makinelerinin büyük çoğunluğu bize aittir. Hakkı Cangül'ün bu makinelerin tamamını geliriyle alması mümkün değildir." dedi.

Bilirkişi oluşturulacak
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ile bu suçları işlediğine dair kuvvetli somut deliller bulunması ve yurt dışında uzun süre kaçak olması dikkate alındığında, kaçma şüphesi bulunduğu anlaşıldığından sanık Mehmet Aydın'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Sanık Aydın'ın bir sonraki celse SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlanması için ilgili ceza infaz kurumuna yazı yazılmasına karar veren heyet, bazı sanık avukatlarının mal varlıklarındaki tedbirlerin kaldırılması yönündeki talepleri reddetti.

Dosya kapsamında bulunan şirketlerde mali yönden inceleme yapmak üzere 3 kişilik bilirkişi heyeti oluşturulmasını kararlaştıran heyet, toplanan paralarla ne kadar yatırım yapıldığı, ne kadar hayvan alındığı, çiftlik, arazi ve araçların ne kadar edeceği yönünde bir rapor hazırlanmasına karar verdi.

Heyet, firari sanıklar Osman Naim Kaya, Cengiz Samur ve Fatih Aydın hakkında çıkarılan yakalama kararlarının devamına hükmederek, duruşmayı erteledi.

Olay
Kamuoyunda "Çiftlik Bank" olarak bilinen ve gelir getirme vaadiyle çok sayıda vatandaşın mağdur olmasına yol açtığı belirtilen sistemin kurucusu olan ve 2 yıldan fazla süre firari bulunan Mehmet Aydın, Türkiye'nin talebi üzerine Brezilya tarafından sınır dışı edilmişti.

"Tosuncuk" lakabıyla tanınan Aydın, 3 Temmuz'da saat 22.10'da getirildiği İstanbul Havalimanı'nda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla uçakta gözaltına alınmıştı.

Emniyetteki işlemlerinin ardından Anadolu Adalet Sarayı'na sevk edilen Aydın, 102 mağdurun şikayetçi olması üzerine hakkında başlatılan soruşturma kapsamında Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcısınca ifade vermiş, ardından çıkarıldığı Anadolu 7. Sulh Ceza Hakimliğince "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık", "tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı" suçlarından tutuklanmıştı.

Mehmet Aydın, Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılaması süren bu davada ise "suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme", "bilişim sistemlerini araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık" ve "ticari şirketlerin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 22 bin 580 yıldan, 75 bin 260 yıla kadar hapisle yargılanıyor.