TRABZON'da, ömürlerinin 40 yılını birlikte geçiren Zehra (64) ve Engin (70) Kuku çifti, 20 senedir de 'Vira bismillah' diyerek tekneleriyle açıldıkları Karadeniz'de balıkçılık yapıyor. Zehra-Engin Kuku çifti, Sürmene ilçesi Yeniay Limanı'nda takalarıyla açıldıkları Karadeniz'de balıkçılıkla geçimlerini sağlıyor.
Üç kız çocuğu sahibi çift, 40 yıllık evliliklerinde 20 yıldır da hayat arkadaşlığının yanı sıra iş arkadaşı olarak da yaşamı paylaşıyor. Fırtınası eksilmeyen Karadeniz'de çalışan çift, yaşamın zorluklarına da birlikte göğüs gerdiklerini söylüyor.
'BERABER AĞ ÇEKİYOR, AĞ ATIYORUZ'
Eşiyle balıkçılık yapan Zehra Kuku, geçim sıkıntısını nedeniyle başladığı balıkçılığı zamanla sevdiğini söyleyerek, "Bağ bahçeyi o kadar sevmiyorum, bu işi daha çok seviyorum. Eşimle birlikte güzel de çalışıyoruz. Ekmek paramızı çıkarıyoruz. 40 senedir evliyiz, 3 çocuk var. Balıkçılığa başlayalı 20 seneyi geçti. Eşimle birlikte denize çıkıyoruz, beraber ağ çekiyoruz, ağ atıyoruz. Hep beraber yapıyoruz. Erkek çocuğumuz olmadığı için çalıştık, birbirimize destek olduk.
Çocuklarımız da biraz büyüyünce denize çıktık. İşimden gurur duyuyorum. Kimseye muhtaç olmuyorum. Eşime bile muhtaç değilim. Yalnız o çalışsaydı o zaman hep ondan isteyecektim. Şimdi ben de çalışıyorum paramı istediğim gibi harcıyorum" diye konuştu.
'DENİZE AÇILINCA HUZUR BULUYORUM'
Denizde stres attığını anlatan Zehra Kuku, "Burada kafam bomboş oluyor, o kadar huzurlu oluyorum. Hele denize açıldığım zaman hepten huzur buluyorum. Bu işin zorluğu çok. Eskiden gece zargana avına giderdik. Eşim geminin dümenini bana verirdi, taşlara vurmamak için uğraşırdım. O zamanlar ağ çekme makinemiz de yoktu, ağı ellerimizle çekerdik.
Canımız çıkardı. Zorlukları karadan çok daha zor. Zevkle severek yaptığın için zorluğu unutuyorsun" dedi.
'EŞİM ÇOK YARDIMCI OLUYOR'
Eşinin 20 yıldır yardım ettiğini ve denizin zorluklarına birlikte göğüs gerdiklerini anlatan Engin Kuku, "30 sene çalıştım sonra kayık yaptım. Erkek evladım yoktu. O zamanlar dışarıdan adam bulmak kolay değildi.
Eşim çok yardımcı oluyor. O balık kurtarırdı, ben yemek yapardım. Çok güzel balık kurtarır. Ağ yapmakta da çok yardımı oldu bana. Yaşlandık artık. Günün birinde biz de balıkçılığı bırakacağız. Denizde olmanın çok zorluğu var. O zamanlar telefon yoktu, bir keresinde Of'tan gelirken hava kötü oldu. Kayığın motoru durmak üzere, dümeni eşime verdim ben motorun başına geçtim.
Arkadaşlarımız bizi aramaya çıktılar. Sonra kurtulduk. O zamandan sonra 'canımı kurtarırsam bu işi bir daha yapmam' dedim. Zorluklar zamanla unutuluyor" ifadelerini kullandı.
'ARTIK YORULUYORUZ'
Balıkçılığı bırakmayı düşündüklerini de belirten Engin Kuku, "Elimiz ayağımız tutar, sağlığımız el verir ömür yeterse birkaç sene daha yapar sonra kayığımı satarım. Artık yoruluyoruz, eski halimiz yok. Eskiden kazancımız iyiydi. Şükür Rabb'ime kimseyi bize muhtaç etmedi. Yaşayıp gidiyoruz. Çok beceriklidir eşim; yiğidin hakkını yemeyelim. Sabahçıdır, işini bitirmeden bırakmaz. 'İşini bırak, bir bardak çay içelim' derim ama 'bitsin ondan sonra' der. Bu zamana kadar çok yardımı oldu, Allah razı olsun" dedi.