Yaşar Elmas: Eylül-Aralık 1991 arasında Feriköy teknik direktörü olarak antrenörlük kariyerine başladı. Şubat 1993-Nisan 1996 arasında Sarıyer altyapısında çeşitli pozisyonlarda görev aldı. Nisan 1996'dan o sezonun sonuna kadar Denizcilik İşletmeleri, 1997-98 sezonu başından Şubat 1998'e kadar Rizespor, 1998-99 sezonunun tamamında Pazarspor, Temmuz 1999-Mart 2001 arasında Sarıyer, Nisan 2001 ile o sezonun sonuna kadar Sivasspor, Ağustos-Eylül 2001 arasında Anadolu Üsküdar 1908, Eylül 2001-Şubat 2002 arasında Artvin Hopaspor, Ağustos-Eylül 2003 arasında Zonguldakspor, Şubat 2005'ten o sezonun sonuna kadar Kütahyaspor, Eylül-Aralık 2005 arasında tekrar Anadolu Üsküdar 1908, Şubat 2006'da Aydınspor ve son olarak Ağustos-Ekim 2009 arasında Beykoz 1908 teknik direktörü olarak görev yaptı.
Lokman Koçan: Rize ilinin yetiştirdiği örnek bir sporcu spor eğitimcisidir Lokman Koçan. Lokman Koçan'ın kimliği futbolun yanı sıra masa tenisindeki yeri ilimiz sporu için çok önemli bir örnektir. Koçan 14 yaşında Rizespor amatörde futbola başladı. Malatyaspor (profesyonel), Ercincanspor, Rizespor, Çayspor, Denizli Karagücü, Kalespor, Esnafspor, Y.S.E'de 15 yıl futbol oynadı. Ordu Milli takımına çağrıldı. Lokman Koçan futbolun dışında asıl başarısını Masa tenisi sporunda ortaya koymuştur.
Puşkas Ergün Öztuna: Futbola Akhisar'da başladı. Kısa zamanda İzmir Karması'nın değişmez oyuncusu oldu. İzmir'de oynanan Macaristan maçı sonrası, beğendiği oyuncu sorulan Ferenc Puskás'ın "Ergun diye genç bir çocuk var onu beğendim." demesi ülke genelinde tanınmasını sağladı. Karşıyaka'da oynadığı futbol, 1956 yılında henüz 17 yaşındayken Fenerbahçe'ye transfer olmasında etkili oldu. 1956-57 sezonunda en centilmen futbolcu ödülünü aldı. 1959 yılında Fenerbahçe'nin Türkiye Profesyonel Ligi'ndeki ilk golüne imzasını attı. Sarı-lacivertli forma ile 2 İstanbul Ligi, 1 Türkiye Ligi şampiyonluğu yaşadı. Fenerbahçe taraftarı yüksek tekniği nedeniyle ona "Puşkaş" lakabını taktı. 1963 yılında Bursaspor'un 1. Lig'deki ilk golünü de Ergun Öztuna kaydetti. Avusturya'da Austria Klagenfurt, Bursaspor, Karşıyaka ve Nazillispor'da kısa süre oynadıktan sonra, 1964'te Fenerbahçe'ye geri döndü. Kısa bir süre Rizespor'a kiralık olarak giden Öztuna, yaşadığı sakatlıklar ve ağır menisküs ameliyatları nedeniyle 1971 yılında futbolu Fenerbahçe'de noktaladı.
Hasan Fehmi Durmuş: Hasan Fehmi Durmuş, 30 Aralık 1955 tarihinde Rize Merkez Müftü Mahallesinde doğdu. 1984 yılında dünya evine girdi. Rize sporda o yıl şampiyon oldu. Takım kaptanı olarak evlilik ve şampiyonluk sevinci ile çifte mutluluk yaşadı. Futbola Rize Amatörünün köklü kulüplerinden Müftüspor'da başladı. Daha sonra Çayspor formasını giydi. Amatörlük dönemini Çayspor'da geçirdi. Rizespor'a transfer oldu. Rizespor 1974- 1975 ve 1976-1977 sezonlarında averajla şampiyonluğu kaybetti. Akabinde 1978-1979 sezonu şampiyon oldu. Birinci lige çıktı. Durmuş, 1. ligde bir sezon takımda kaldı. Ardından askere gitti. Defansın göbeğinde stoper libero oynadı. 1984-85 sezonunda 2. Ligde şampiyon olan ve Rizeli gençlerden oluşan Rizespor'un kaptanlığını yürüttü.
Tuncay Mataracı: Rize'nin varlıklı ailelerinden birinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Rize İnşaat Tekniker Okulunu bitirdi. Rize İl Yol Su Elektrik Müdürlüğü, Çay Ekicileri Kooperatifi İdare Meclisi Başkanlığı, Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü yaptı. Adalet Partisi'nin (AP) Rize il ve ilçe örgütlerinin yönetiminde, çeşitli kademelerinde yer aldı. 1977 genel seçimleri'nde Rize AP milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) seçildi. Güneş Motel Olayı olarak bilinen görüşmelerden sonra Adalet Partisi'nden ayrılarak Bülent Ecevit ile bakanlık karşılığı hükûmet kuran 11 milletvekilinden biri oldu. Ecevit başkanlığında kurulan 42. Hükümet'te Gümrük ve Tekel Bakanı oldu. Tuncay Mataracı, 17 Aralık 2020'de Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi'nde COVID-19 nedeniyle 85 yaşında öldü. Cenazesi ertesi gün Teşvikiye Camii'nde öğle namazına müteakip devlet töreninin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki aile kabristanlığında toprağa verildi.
Kahraman Kartal: Kahraman Kartaloğlu, 1949 yılında İstanbul'da doğdu. Evli ve iki çocuk babasıdır. Kartaloğlu futbola çok küçük yaşlarda başladı. Vefa Kulübü'ne futbolcu denemeleri vardı, oraya katıldı. Kendisine forma kalmadı denilerek geri gönderildi. Ağlayarak Vefa stadını terk etti. O sezon bir Haydarspor amatör takıma dahil oldu. 1 yıl oynadıktan sonra 1966 yılında 1. Amatör Taçspor'a transfer oldu. Burada da İki sene futbol oynadıktan sonra askere gitti. Ankara Hava Gücü’nde 2 sene top oynadı. 1971-1972 sezonunda Beşiktaş'a transfer oldu. Yedi yıl sonra Rizespor 2. ligde iken kendisine transfere teklifinde bulunur. Oysa Beşiktaş ile mukavele yapmıştı. Buna rağmen yoğun ısrarla sonucu Rizespor'a transfer oldu. Rize'de 4 mükemmel yıl geçirdi. Rize'yi, Rizelileri çok severdi. Rizespor 1977-1978 sezonunda averajla şampiyonluğu kaçırır. Bir yıl sonra 6-7 puan farkla 1. Lige çıkar. 1. ligde ilk yılında mükemmel bir sezon geçirir. Sezonu 5. olarak bitirir. İkinci yıl Rizespor adeta küme düşürülür. Dört yıldan sonra İstanbul'a Vefa'ya döndüğü zaman yaşı 33 olmuştu. 5 yıl Vefa, 2 yıl da Silivrispor'da oynadıktan sonra BJK forması altında 1988'de futbola veda eder. 1990'da antrenörlük hayatı başlar. 5-6 sene 3. lig, dört sene Beşiktaş'ta altyapı grup hocalığı yapar. Türkiye'de bütün şampiyonlukları yaşamış bir spor hayatı vardı, Yılın sporcusu unvanı, gümüş kupalar ve daha başarılara imza attı.
Mehmet Ali Karaca: Futbola 1979-80 sezonunda Rizespor alt yapıda başladı. 1983-84 sezonunda Rizespor A takımda profesyonel oldu. Aralıksız sekiz yıl Rizespor formasını giydi. Bu sekiz yılın dört yılını 2. ligde, dört yılını da 1. ligde (Bugünkü Süper lig) oynadı. Daha sonra Elazığspor ve Pazarspor'da futbol hayatına devam etti. Futboldan sonra bir süre profesyonel ligde klasman hakemliği yaptı. Futbol antrenörlüğü kurslarına katıldı ve antrenörlüğe başladı. Çaykur Rizespor'da alt yapı antrenörlüğü, alt yapı koordinatörlüğü ve Çayspor'da teknik direktörlük, Pazarspor'da menajerlik Rizespor A Takımında antrenörlük görevinde bulundu.
Musa Dal: 1924 yılında Rize'de doğan Musa Dal, Yıldız Teknik Mühendis Okulu futbol takımında 1944-45 yıllarında yer aldı. O tarihte İstanbul Yüksek okulları ve Fakülteler arasında maçlar yapardı. Yıldız Teknik Mühendis Okulu futbol takımı Yüksek Okullarda 2. fakülteler arasında 3. oldu. 1945-46 Rize'ye geldi. Fener Kulübünde, hatta Fener Kulübü'nün tozluk ve formalarını Kız Enstitüsü talebelerine yaptırdı. O kulübün teşekkülüne elinden gelen yardımı yaptı.1946 da mecburi hizmet nedeni ile Rize Meslek Lisesine öğretmen olarak tayin edildi. Rize'nin mevcut spor sahasında Sanat Okulu inşaatı yapıldığı için Rize sahadan mahrum kalmıştı. Okulunda yatılı talebelerin kazma kürek katkısı ile sahayı futbol oynayacak hale getirdi. Rize de ki futbol maçları burada oynanmaya başladı.
Mustafa Yılmaz: 1969 yılında Rize'de doğan Mustafa Yılmaz, 1985 yılında Rizespor alt yapıda futbola başladı. 1988 yılında A Takıma dahil oldu. 1997 yılına kadar Rizespor'da kaldı. Daha sonra sırasıyla Ankara Büyük Şehir Belediyespor (3 yıl), Malatyaspor (1 yıl), Çankırı Belediyespor (2 yıl) formasını giydi. Futbolunun son yıllarında Çankırı'da şampiyonluk yaşadı. 2003 yılında futbolu bıraktı. Daha sonra A Sınıfı Teknik Direktörlük diploması aldı. Rizespor'a büyük emekleri dokunan futbol başarısını ispatlamış olan Mustafa Yılmaz Rize'de mütevazi bir yaşam sürdürüyor. A Sınıfı Teknik Direktörlük diploması ve futbol birikimi bulunan bu isimden Rizespor yararlanmalıdır.
Osman Nuri Şahin: Futbola Rize Kale Gülbaharspor'da başladı. Oradan Rizespor'un amatör takımına geçti. Bir yıl oynadıktan sonra Rizespor A takımına geçti, henüz 19 yaşındaydı. O yıl aksilikler oldu ve Rizespor küme düştü. Arifler, Osmanlar, Kahramanlar, Zaferler dönemiydi. İkici yıl yine Rizespor'da kaldı ve sezon sonunda Trabzonspor'a transfer oldu. İki yıl oynadı. İki yıl süresince bir lig şampiyonluğu, bir cumhurbaşkanlığı kupası ve iki tanede Türkiye kupası sevincini yaşadı. Daha sonra Zonguldakspor'a gitti ve 4 yıl orda top oynadı. Konyaspor'a transfer oldu bir 4 yılda Konya'da oynadı ve en son Bakırköyspor'da futbolu bıraktı.
Muharrem Vezir: Muharrem Vezir (d. 22 Mart 1964, Rize), stoper mevkisinde oynamış Türk eski futbolcu ve teknik direktördür. Kariyeri boyunca 161 Süper Lig, 169 1. Lig ve 1 Türkiye Kupası maçında oynamış, toplamda 28 gol kaydetmiştir. 1985 ve 1998 yılları arasında profesyonel liglerde forma giyen Vezir, sırasıyla Çaykur Rizespor, Malatyaspor, Denizlispor, Fenerspor, Adanaspor ve yeniden Çaykur Rizespor forması giymiştir.
Şenol Birol: Edebiyat Fakültesi’ni bitiren Şenol Birol, futbola Zonguldak Kilimlispor’da başladı. Daha sonra Rize Güneşspor ve Sarıyer’de forma giydi. 1958-59 sezonunda Sarıyer formasıyla attığı goller onu, ülkenin en çok konuşulan forvetlerinden biri haline getirdi. Başta Beşiktaş olmak üzere Galatasaray ve Fenerbahçe de genç golcüyü renklerine bağlamak için harekete geçti. Ancak Şenol’un tercihi Beşiktaş'tan yana oldu. Forvetteki partneri Birol Pekel’le birlikte attığı goller sayesinde tribünlerde, Şenol-Birol gol tezaruhatı yapılmaya başlandı. Bu tezahürat üzerine aynı isimle partneri Birol Pekel ve Fatma Girik ile birlikte Şenol Birol Gool adlı filmde başrolde oynadı. İlk 3 sezonda 42 golü rakip ağlara bırakan Şenol’un Beşiktaş formasıyla en başarılı dönemi 1962-63 sezonuydu. Son haftaya kadar Galatasaray’la şampiyonluk için çekişen Beşiktaş, son maçında ikincilikte kalırken, Şenol sezonu 41 maçta 34 golle tamamladı. Bu sayı Şenol’a “bir sezonda en çok gol atan Beşiktaşlı” unvanını da kazandırıyordu. 1962-1963 sezonu bitiminde Birol’la birlikte Beşiktaş’tan ayrılıp Fenerbahçe’ye transfer oldu. Kafa golleri ile tanınan Şenol Birol, Fenerbahçe ile 2 şampiyonluk yaşadı. 1968 yılında memleketinin takımı Rizespor'a transfer oldu ve bir sene burada kaptan olarak göev aldı.
Cengiz Sarıoğlu: Cengiz Sarıoğlu, Necdet ve Lalehan Sarıoğlu'nun çocuğu olarak 23 Temmuz 1946' da İstanbul Üsküdar 'da doğdu. Futbola 1962 yılında Üsküdar Amatör Kulübünde başladı. Burada iki yıl boyunca hem genç, hem de A takımda yer aldı. 1966 yılında birinci ligde top koşturan Metin Türel, Candemir Berkman, İsmail Kutlu ve Ahmet Bermen gibi usta futbolcuların yer aldığı Vefa Spor Kulübü'ne transfer oldu. Vefa'da hocaları arasında Bülent Eken ve Basri Dirimlili de vardı. 1968-69 sezonunda Sakaryaspor'a transfer oldu. Bir yıl Sakaryaspor'da top koşturduktan sonra askere gitti. Askerliği sürecinde Deniz Gücü formasını giydi. Askerlik dönüşü Çorumspor'a transfer oldu. İki yıl Çorumspor'un formasını giydi. 1972-73 sezonunda Rizespor'a transfer oldu. Cengiz, Rize'de ilk sezonunda yeşil-mavili formayı giydiği maçlarda attığı 7 golden, 4'ünü frikik atışlarından kaydediyordu. O yıllarda kısa sürede yer aldığı Fenerbahçe'de attığı müthiş frikik golleriyle ünlenen Romen futbolcunun adından esinlenerek, taraftarlar da frikikçi Cengiz'den "Bizim Sasu" diye bahsediyordu.1973-74 sezonunda Türkiye liglerinin en centilmen futbolcusu seçilerek Futbol Federasyonu tarafından ödüllendirildi. Ligin en centilmeni kaptan Cengiz İkinci Lig'deki bu ilk sezonunda inişli çıkışlı bir grafik sergileyen Rizespor, performansını yükseltip çarpıcı sonuçlar elde ettiği birkaç dönem haftanın takımı olma başarısı göstermişti. Ayrıca, maç maç sivrilen bazı futbolcular da haftanın karmasına girmeyi başarabilmişti.
Cevat Öztürk: 1939 yılında doğdu. 1954 yılında Güneşspor’da futbola başladı.. 1963-64 sezonunda temmuz ayında Çayspor’a transfer oldu. 1965-1972 yılları arasında Çayspor’da Teknik Direktörlük yaptı. 1968 yılında Rizespor’un ilk profesyonel takımında futbolcu olarak yer aldı. Rizespor’da ( 1974-1975 ), (1975-1976), (1976-1977), (1979-1980 ), (1981-1982) sezonlarında Antrenör, ( 1977-1978 ) sezonunda Teknik Direktör olarak görev yaptı.
Hakan Tecimer: 1988-1995 yılları arasında Fenerbahçe'de 7 numaralı formayı giydi. Ayağında top tutmayı, calimi seven bir oyuncuydu. Islam Cupi kendisi için "bir insanın içinden geçebilecek, yerinde olmak istenecek biri varsa o da Hakan dir" demiştir. Kendisi çalım sihirbazı olarak anılıyordu. Hakan için söyleniyordu. Milli takımda da yer almıştı. FB'deki hocası Tordor Veselinoviç onun için: "Telefon kulübesinde bile iki kişiyi çalımlamayı bilir" demişti. Hakan Tecimer, 1966 Rize doğumludur ve Rizespor'un alt yapısından yetişmiş unutulmaz futbolculardan biridir. Çalımlarıyla ve attığı muhteşem gollerle Türk futbolda adını altın harflerle yazdırmıştır.
Oktay Çevik: Futbolu bıraktıktan sonra ilk teknik direktörlük deneyimi olarak 1995-1996 sezonunda memleketi Rize'nin futbol ekiplerinden Pazarspor'u çalıştırmaya başlamıştır. Burada bir buçuk sezon görev aldıktan sonra futbolculuk zamanında büyük başarılar elde ettiği Malatyaspor'a yardımcı antrenör olarak gelmiştir. Burada sezon bitimine kadar kaldıktan sonra 1997-98 sezonunun ikinci devresinde Çaykur Rizespor'un başına Teknik direktör olarak geçmiştir ve sezon bitimiyle takımdan ayrılmıştır. 1998-1999 sezonun için Göztepe'yle yardımcı antrenörlük görevi anlaşmıştır ve sezon ortasında teknik direktörün görevi bırakmasından dolayı sezon sonuna kadar teknik direktör olarak görev yapmıştır. 2001-2002 sezonunun ikinci yarısında teknik direktörüyle yollarini ayriran Hatayspor'u sezon sonuna kadar çalıştırmıştır. 2002-2003 sezonunda ilk teknik direktörlük istasyonu olan Pazarspor geri dönmüştür ve takimi iki sezon çalıştırmıştır. 2003-2004 sezonunu devre arasında ligde zor bir dönem geçiren ve teknik direktörüyle yollarini ayiran Muğlaspor'a kurtarıcı olarak gelmiştir ve bir buçuk sezon takımın başında kalmıştır. Daha sonraları sırasıyla Tokatspor, Göztepe, Beylerbeyi, Pazarspor, Pendikspor ve Çaykur Rizespor'u çalıştırmıştır.
Hamit Sadi Saraç: Hamit Sadi Saraç, Rizelilerin deyimi ile Hamit Hoca futbolunun en zirve dönemlerinde kendisine götürülen transfer tekliflerini geri çevirerek Rize’de kalmış ve Rize Sporuna büyük katkılar sağlamıştı.
Harun İlik: 1982 yılında Rizespor Amatör Takımdan "A" takım kadrosuna alınarak profesyonel sözleşme imzalanan Harun Rizespor'un değişmez sol beki, rakip forvetlerin korkulu rüyası olmuştu. Sergilediği futbol ve mütevazı kimliği ile yeşil- mavili taraftarların gönlünde taht kurmuştur.
Yakup Kazdal: 1944'te Rize'de doğan Yakup, futbola aynı şehirde çok küçük yaşlarında başladı.Takımını maça mükemmel bir şekilde hazırlayan Recep Ali Kulak beklenmedik bir sürprizle karşılaşır. Maç saati gelmiştir fakat Rize Lisesi takımı bir futbolcu eksiktir. Recep Ali Kulak daha önceden de gözüne kestirdiği Yakup Kazdal'ı takıma dahil eder. Yakup Kazdal sergilediği futbolla Rize spor camiasında büyük yankı uyandırır. Maç 2-2 sonuçlanmış, Rize Lisesi'nin iki golünü de Yakup Kazdal atar. Daha ilkokulu bitirdiğinin ertesi senesi orta birinci sınıftayken okullar arası maçlarda lise takımında yer almıştır.
Hasan Vezir: Türk futbolunun unutulmaz santrforlarından biridir Hasan Vezir. Rize At Meydanı'ndan Türk futbolunun zirvesine uzanan bir hikâyenin kahramanı aynı zamanda. Mantığını futboluna yansıtan, mücadeleci kimliğe sahip nadir golcülerden olan Hasan, 3 Mayıs 1989'da G.Saray ile F.Bahçe arasında oynanan Türkiye Kupası maçının kahramanı ve sarı- lacivertlilerin kurtarıcısıdır. F.Bahçe'yi, attığı 3 golle 3-0'lık mağlubiyetten 4-3'lük galibiyete taşıyan ve ardından G.Saray'a transfer olarak gündeme damgasını vuran. Hasan Vezir, futbol hayatı boyunca F.Bahçe, G.Saray, Rizespor, Trabzonspor ve Bakırköyspor, Kartalspor forması altında mücadele etti. 19 kez A, 4 kez ümit milli olmak üzere 23 kez milli takım formasını giydi.
Hüseyin Hemşinlioğlu: 01 Ocak 1951 tarihinde Rize'de doğan Hemşinlioğlu'nun futbol hayatı ilginç bir iddia sonucu şekillendi. Türk futbolunun unutulmaz yıldızı Şenol Birol başarılı bir futbol serüveni sonrası memleketi Rize'ye gelmiştir. Bir gün kendisi gibi Rize futbolunun yıldızları Topal Mehmet Salih Şamlıoğlu, Fındık Ayvaz, Zafer Kanburoğlu'nun da aralarında bulunduğu arkadaşlarıyla bir araya gelir, gençlerle iddiasına maça tutuşurlar. Maçı kazanan takıma dönemin Enstitüsü'nün bahçesinde oynanan bu özel maçı meşhur içeceği Fruko ismarlanacaktır. Rize Sanat izleyenler arasında Rizespor (Amatör) Kulüp Başkanı Muharrem Kürkçü da vardır. Gençler takımında yer alan Hüseyin Hemşinlioğlu mükemmel bir futbol sergiler. Maç sonrası hem Fruko'yu hem de Muharrem Kürkçü'nün beğenisini kazanır. Daha sonra o zamanki renkleri sarı yeşil olan Rizespor Amatör Kulübüne dahil olan Hemşinlioğlu, okul ile futbolu bir arada yürütürken 1968 yılında Rizespor Kulübü'nün profesyonel olması ile Çayelispor Amatör Kulübüne geçiş yapar. 1971 yılında askerlik nedeniyle Ankara Jandarma Gücü'nde iki sezon futbol oynar. Askerlik dönüşü Çayelispor ile Kütahya'da yapılan Türkiye Amatör Futbol Şampiyonası'nda Türkiye üçüncülüğünü yaşayan futbolcu maçtan sonra Zonguldaksporlu yöneticiler tarafından Zonguldak'a sürülür ve anlaşarak Rize'ye döner. Ancak Rize'de kaldığı süre zarfında Rizesporlu yöneticilerin ısrarı üzerine Rizespor ile anlaşır. Böylelikle on dokuz yıl sürecek uzun bir maratonun startı verilmiş olur.
Hüsnü Kürkçü: 1955 yılında Rize'de doğan Hüsnü Kürkçü spor ve sosyalistesinin geniş bir ailenin çocuğudur. Babası Muharrem Kürkçü’nün, Rize sporunun mihenk taşlarından Güneşspor'da futbolcu, yönetici, amatör ve profesyonel Rizespor'da kurucu olarak görev yapmış olmasından dolayı daha çocuk yaşta kendisini futbolun içinde bulmuştu. Futbol macerası çocukluk yıllarında mahalle aralarında arkadaşları ile yaptığı maçlarla başlıyordu. O yıllarda onu izleyenlere gelecekte yıldız bir futbolcu olacağı sinyalini veriyordu. 1970 yılında dönemin Rizespor yöneticileri alt yapının önemini kavrayarak Rizespor genç takımını oluşturuyorlardı. Hüsnü Kürkçü de aynı yıl Rizespor genç takımına dahil oluyordu. Burada ortaya koyduğu meziyetleri Rizespor yöneticilerinin gözünden kaçmıyor ve 1973-74 futbol sezonunda amatör lisanla Rizespor A takımına yükseliyordu. A takımda bir yıl başarı le top koşturan Kürkçü, 1974-75 futbol sezonunun Daşında 1. ligde yer alan Orduspor' a transfer Luyordu. Hüsnü Kürkçü, Orduspor'da bir yıl gibi sa bir süre futbol oynamasına karşın Ordulular'ın kazanıyor, 1975-76 sezonunda tutkunu Juğu Rizespor'a geri dönüyordu. Sergilediği Solu ve kişiliği ile Rizeliler'in sevgisine mahzar oluyordu. Maç ve antrenmanlar sonrası hep Rizeliler'le iç içe oluyordu.
İsmail Çoşkun: 1 Ocak 1961 Rize'de doğdu. Kendi deyimiyle gerçek bir yılbaşı çocuğu çünkü tam 00.05 de doğmuş. Babası her ne kadar da izin vermese 10 yaşında yani 1971'de Rizespor'un yıldız takım seçmelerine girer ve 1986 yılına kadar Rizespor formasını gururla taşır. Daha sonra birçok kulüpte oynadıktan sonra 1991 yılında B sınıfı antrenörlük diploması alarak, antrenörlüğe başlar. 1996 yılında A sınıfına geçer. 2006 yılında ise antrenörlüğü bırakır menajerliğe başlar ve yardımcı antrenörlük yaptığı İstanbul Büyükşehir Belediyespor Kulübü'nde idari menajer olur. Daha sonra Çaykur Rizespor'da aynı görevi yürütür. 1961 Rize doğumlu. 1 Ocak gecesi saat tam 00.05'de doğmuştur. Babası her ne kadar onaylamasa da 10 yaşımdayken gidip, Rizespor'un Yıldız Takımı seçmelerine girdi. Rizespor, 1978- 79 sezonunda Zeynel Soyuer zamanında şampiyon olarak, 1.lige çıktı. Kimler yoktu ki o takımda; Hüsnü, Hasan Fehmi, Sinan, Erol, Refah, Hüseyin, Yaşar, Muharrem, Cesarettin ve diğerleri. Hepsi birer yıldızdı ve ara onlar gibi olmak istiyordum. Ama bu efsane takım maalesef bir sene sonra defans hatalarından dolayı tekrar 2.lige düştü. O dönemler Çoşkun alt yapıdadır. Ve A takımı antrenmanlarına alınan futbolcular arasındadır. Onun gibi çoğu Rizelinin profesyonel lisansı yoktu ama altyapıdan yetişmiş olduğu için için A takımı kadrosundaydı.
İsmail Demircioğlu: Büyükşehir Belediyesi alt yapısında görev yapan Rizespor'un efsane golcüsü İsmail Demirci, Çaykur Rizespor'da yıllarca forma giydikten sonra çeşitli takımlarda futbol yaşantısını sürdürmesinin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi alt yapı sorumluluğunu üstlendi.